Demokratik Sol maalesef 2019 yılının Aralık ayında toplanan kurultayda da kendi doğal ortamına kavuşamadı. Yıllardır partinin içine habis bir ur gibi yerleşmiş olan ve Demokratik Sol’a yabancı olan anlayış ne yazık ki bu son kurultayda kendisini biraz daha tahkim ederek yerinde kaldı. Kurultay sonrası dönem DSP’nin halk nezdinde iyice azalmış olan saygınlığının tümden kaybolduğu bir dönem oldu. Bu sefer kaybedilen sadece üyeler ve halk desteği değildi, ömrü nerdeyse yarım yüzyılı bulan Demokratik Sol anlayış bugünkü durumda tamamen yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kaldı,
Günün siyaseti ,iktidarı elinde tutanların insanı önemsemeyen, ötekine yaşam alanı tanımayan hoyratlığını derinleştirerek halkın umudunu tüketirken, 2006’da aramızdan ayrılan Bülent Ecevit’in herkesi kucaklayan insancıl tavrı ve halkını ayrıştırmayan devlet adamlığı tarzı her geçen gün daha çok eksikliği hissedilen, kutuplaşmaları önleyici çare olarak öne çıkıyor. Ancak ve ne yazık ki artık aramızda olmayan Bülent Ecevit’in izinden gitmesi gereken DSP, bu görevin üstesinden gelebileceği umudunu veremiyor. Çoğunlukla ihraçlar nedeniyle ya da anlaşılamayan nedenlerle üyeliklerinin silinmesiyle DSP dışında kalan demokratik solcular parti mekanizması dışında kaldıkları için başka siyasi partilerin etki alanına giriyor ve sonuçta demokratik sol taban günden güne eriyor. DSP’deki erimeye paralel olarak parti dışındaki demokratik solcuların da etkinliğinin giderek azaldığı bu ortam , eğer yeni bir atılım yaparak bu süreci tersine çevirecek önlemler alınmazsa onlarca yılda oluşan demokratik sol anlayışın kitlesel varlığını tamamen bitirecektir.
Ancak demokratik sol anlayış salt “siyasi üslubun kibarlığı, ülkede ve partide demokrasiye önem verişi ve evrensel ve milli değerlere bağlı oluşuyla” açıklanamayacak bir derinliktedir ve en net ifadesini DSP Programı’nda yer alan ülkeyi içine düşürüldüğü borç , yolsuzluk , işsizlik ve sanayisizlik batağından çıkaracak çözümlerde bulur.
DSP’de 2002 yılından itibaren örgütlenme, yayın ve ülke sorunlarına karşı duyarlılık gibi her alandaki kötüleşme derinleşerek devam etti. Önder Aksakal’ın Genel Başkan olarak bulunduğu son 6 yıl ise artık halkımız için hala en doğru bir rehber olmaya devam eden Demokratik Sol Parti Programının sahipsiz kaldığı bir dönem olmuştur. Genel Başkan ve çevresindeki birkaç kişinin iradesi, kurultay ve PM’nin ; kişisel kanaatleri ise parti programının ve tüzüğünün yerini almıştır.
Bu yanlışlara karşı duranlar olarak, halkımızın karşı karşıya kaldığı dayanılmaz ölçülere varmış sorunlar karşısında sessiz kalamazdık. Bu nedenle DSP’de olan bitene net bir şekilde dur diyebilmek için demokratik solcuların en geniş birlikteliğini sağlayarak yola çıkmaya karar verdik. DSP’nin üyelerini ve delegelerini DSP’yi tekrar kurumsallığına ve halk nezdindeki saygınlığına kavuşturacak iradenin tek sahibi olarak görüyoruz ve müracaatımızı onlara yapıyoruz.
Değerli DSP üyeleri ve delegeleri, kendiniz ve DSP dışında bırakılmış binlerce demokratik solcu adına, bu mücadelenin sevk ve idaresini ve sorumluluğunu yüklenmeniz, köprüden önceki son çıkıştan önceki en son ve hayati önemdeki bir adımdır.
DSP içindeki ve dışındaki Bülent Ecevit’in yol göstericiliğindeki demokratik solcular olarak hepinizi Büyük Demokratik Sol yürüyüşü başlatacak olan Olağan Üstü Kurultay’ı toplamaya çağırıyoruz.
Demokratik sol; geçmiş şahsi ve fikri değerlerin iyi ve doğru özlerini günümüze uyarlamak, geleceğe doğru aktarmak için temel yol haritamızdır.
